Batman’ın 81. yılını kutlarken, basit bir suç avcısından popüler kültürde bir süperstara dönüşen kahramanın, geçmişteki en önemli anlarına bakıyoruz.
Bruce Wayne, suçluların kalplerine terör salması için kostümünü tasarlamış olabilir fakat biz yasalara saygılı yurttaşlarda farklı bir etki yaptı, kalplerimizi ve zihinlerimizi ele geçirdi.
İlk çıktığı tarihten bu yana, Batman çizgi roman dünyasını aşarak, eğlence sektörününün en popüler ve en kalıcı karakterlerinden birisi oldu. Film, dizi, animasyon ve video oyunlarında defalarca ekranlarda oldu. Tshirtler, ayakkabılar, montlar, şapkalar ve diğer akla gelebilecek tüm giyim eşyalarında Kara Şövalye’nin armasını gördük. Batman, belgesel filmlerin, sanat çalışmalarının ve üniversite araştırmalarının konusu oldu. Oyuncaklar, fast food hediyeleri, üst düzey koleksiyonlara kadar birçok şey ondan esinlendi. Dünya çapında binlerce cosplayer’a ilham verdi. Batman bir süper kahraman rolünden öte, ortak kültürümüzün ve farkındalığımızın bir parçası haline geldi. İster çizgi roman okusun, ister okumasın, ister film izlesin, ister izlemesin herkes Batman’ın kim olduğunu biliyor.
Bu olağanüstü, rakipsiz seksen yıllık yolculuk, çok basit bir şekilde başladı.
1939’da DC Comics, önceki çizgi roman fenomeni Superman’ın başarısının üzerine koyabilecek yeni bir süper kahraman arıyordu. Editör Vin Sullivan, karikatürist Bob Kane’ne kafasını çevirdi ve ondan yeni bir kahraman tasarlamasını istedi. O andan sonra Bob Kane, yazar Bill Finger ile birlikte yirminci yüzyılın en popüler ve kalıcı karakterlerinden biri olan Batman’ı tasarlamaya devam edecekti.
Batman’ın ilk hikayesi olan “The Case of the Chemical Syndicate (Kimyacı Sendikası Dosyası)” Finger tarafından yazıldı ve Kane tarafından çizildi. 30 Mart 1939’da gazete bayilerini sarsan Detective Comics sayı 27’de yayınlandı (kapak tarihi: Mayıs 1939).
İlk hikayede Batman, sıradan bir şekilde sosyete Bruce Wayne olarak tanıtıldı. İkonik kostümünü giyip, yaptığı işten haz alarak serserilerin işini bitiren, acımasız bir suç avcısı oldu. İlk sayıda suçluyu asit dolu bir kazanın içine atıp, “Kendi türüne uygun bir son” diyordu.
Şimdi bildiğimiz karakterden farklı bir şekilde, sokak aralarında ellerini kirletmeye istekli, pelerinli bir suç avcısıydı. Yine de sadece altı sayfalık ilk hikayede dahi, adaleti arzulayan aklı ve yakın arkadaşı Komiser Gordon tarafından bilinmeyen gizli bir kimliği vardı.
Batman’ın ilk gözüktüğü, Detective Comics sayı 27, sürekli olarak yeniden basılmasına rağmen, koleksiyoncular ve hayranlar arasında en çok aranan çizgi romanlardan biri olmaya devam ediyor. DC 27’nin bir kopyası 2010 yılında 1 milyon doların üzerinde bir fiyata satıldı. 1939’da fiyatı sadece 10 sentti.
Batman, ilk kez, Detective Comics sayı 29’da (Temmuz 1939) gazla dolu cam saçmaları saklamak için popüler siyah kemerini kullandı. İlk bumerang benzeri batarang ve ilk yarasa temalı araç (helikopter pervanesi olan Bat-Gyro), sayı 31’de (Eylül 1939) ortaya çıktı. Bat-Gyro’nun yerini daha sonra (Mart 1940) Batplane aldı.
Batman’ın ailesinin trajik hikayesi, bir filmden dönerlerken ebeveynlerini yere düşüren trajik hikaye, kahramanın çıkışından altı ay sonra, Detective Comics sayı 33’te (Kasım 1939) tanıtıldı. Görünüşte basit bir hikayeye dayanan bu olay, Batman’ın köküne inmek ve duygusal derinlik için araştırılmaya ve kazınmaya devam edecekti.