Bilimkurgunun en kapsamlı hikayelerinden birini ekrana uyarlamak, kim olursanız olun göz korkutucu bir girişimdir. Özellikle bu eser, Star Wars gibi birçok farklı yapımın ilham aldığı bir efsaneyse. Gelgelelim bunu yapacak biri varsa, o da, Arrival ve Blade Runner 2049 gibi filmlerle kendini kanıtlayan Denis Villeneuve’dur. Dune inceleme yazısında, yıllardır beklenen bilimkurgu filmine bakıyoruz.
Dune İnceleme
Aynı 1965 romanı gibi, Dune da bir galaktik imparatorun talimatıyla Arrakis’teki baharat toplama operasyonlarının kontrolünü üstlenen Atreides Hanesi’ni konu alıyor. Baharat, evrendeki en değerli madde. Bu nedenle gezegenin önceki vekilharçları, kötü şöhretli vahşi Harkonnen Hanesi, onu kolay kolay bırakmak istemiyor.
Film yalnızca romanın yarısını kapsıyor. Böylece Atreideslerin dostlarını ve düşmanlarını rahatça görmemize zaman tanıyor. David Lynch’in 1984 versiyonu ve düşük bütçeli Syfy dizisi de dahil olmak üzere, önceki uyarlamalardan farklı olarak, seyirci, özellikle Atreides hanesindekiler olmak üzere, karakterlerin her birini tanıyor.
Film, tüm esfane karakterlere ustalıkla hayat veriyor. Villeneuve bu kez, sıklıkla birlikte çalıştığı görüntü yönetmeni Roger Deakins ile yollarını ayırdı. Görüntü yönetmeni Greig Fraser ve yapım tasarımcısı Patrice Vermette, filmdeki bilimkurgu sahnelerine hayat verdiler. Blade Runner 2049’a çok benzer şekilde, görsel olarak başarılı bir filmdi. Dört yüz metre uzunluğundaki bir kum solucanının etrafındaki kumu dalgalar halinde püskürdüğünü görmek muhteşemdi. Ayrıca Paul’ün yatağının başındaki yaldızlı kabartmadan, böceksi uzay gemilerine ve yusufçuk benzeri thopterlere kadar en küçük ayrıntılar bile titizlikle hazırlanmıştı. Ek olarak Hans Zimmer’ın müziği, her sahneyi enstrümanlar ve vokallerle tamamlıyordu. Müzikler Blade Runner 2049’a kıyasla çok daha bas ağırlıklı ve gümbür gümbürdü. Bu nedenle iyi bir kulaklıla veya ses sistemiyle izlenenecek filmlerden biri olmuş.
Sonuç
Her ne olursa olsun filmin, Dune fanları tarafından eleştiriler alacağını biliyoruz. Ancak Villeneuve’nun filmi, bilim kurgunun en efsane eserlerinden birinin mümkün olan en iyi uyarlamasıydı. Elli yılı aşkın bir süredir veya Herbert’in romanında ilk sayfayı çevirdiğimizden beri bekledimiz film buydu. Yetenekli film ekibi ve oyuncu kadrosu, eserin hakkını vermiş. Gelgelelim filmin asıl yıldızı, gezegenin kendisi ve harika bir şekilde inşa edilmiş dünyasıydı.